Pazartesi - Cumartesi 08.30-20.00

0 541 879 13 18

Acıbadem Mh. Acıbadem Cad No:93 Kadıköy/İstanbul

Yukarı

Author: Gözde Nur Artıkoğlu

Sporcu Diyetisyenim / Articles posted by Gözde Nur Artıkoğlu (Page 3)

YAZ TATİLİ KİLO VERME SÜRECİNİ NASIL ETKİLER?

Uzun süren yaz tatillerinin getirdiği düzensiz beslenme, aşırı alkol alımı, düzensiz uyku saatleri ve spor yapamama maalesef kilo verme sürecinde olan bir bireyin kilo vermesini engeller ve aksine bu durumu tersine çevirip daha fazla kilo almasına sebep olabilir. Uzun bir süredir rutininde sporu ve düzenli beslenmeyi bulundurup tatile gidince bu rutinden tamamen farklı bir düzene geçince vücudumuzun verdiği tepki de değişir. Normalde haftada 5 gün antrenman yapan ve buna uygun beslenme programını uygulayan birinin 3 ay süresince tatilde olduğunu düşünelim. 3 ay boyunca spor anlamında yaptığı tek aktivite haftada birkaç gün 30-40 dk yüzmek olsun. Beslenme düzeninden tamamen çıktığını, yatış-kalkış saatlerinin tamamen değiştiğini düşünelim. Bunun üstüne bir de yaklaşık her gün alkol aldığını eklersek 3 ay sonunda gelinen son durumu şöyle değerlendirebiliriz: - Öğlene doğru kalkılıp yapılan...

Paylaş

YO-YO SENDROMU VE TEDAVİSİ

Yo-yo sendromu kısıtlı yemek yeme ve bir anda çok fazla yemek yeme döneminden oluşan bir diyettir. Bireyin alması gereken kaloriyi çok kısa dönemlerde yükseltip düşürmesiyle bireyin tüm sistemlerini etkileyen sağlıksız bir diyet türüdür. Alınan değişken kaloriye bağlı olarak kilo kaybı ve kilo alımı meydana gelir. Kilo kaybı sırasında vücuttan yağ ile birlikte kas kaybı da oluşmaktadır. Geri alınan kilonun çoğu yağ olarak vücuda geri döner ve total kas kütlesinde kayıp oluşur. Tekrar sağlıklı bir diyetle kilo kaybı sağlanmak istendiğinde ise yağ yakan kaslardan da kayıp olduğu için kilo vermek daha da zorlaşacaktır. Az kalori alınan dönemlerde çok kısıtlı beslenildiği için barsak mikrobiyomuna etki eder. Bağırsaklarımız besin çeşitliliğine ihtiyaç duyar. Kısıtlı beslenildiğinde bu çeşitlilik ortadan kalkar ve barsaklarımızdaki iyi bakteriler yeterince beslenemediğinden ölmeye başlar. Bununla birlikte...

Paylaş

KAS GELİŞİMİNİ HIZLANDIRAN BESİNLER

Vücut sisteminde özellikle kas kütlesi açısından yapılmaya çalışılan değişiklikler zaman alır, ancak vücut geliştirme için çaba sarf ediliyorsa ve aydan aya belirgin boyut artışları görülmüyorsa, spor yaklaşımında ya da beslenme planlamasında bir hatanın olduğu düşünülmelidir. Antrenman yapmak, tek başına kas kütlesini arttırmak için yeterli değildir. Yeterli dinlenme, uyku, beslenme ve antrenman kombinasyonu sonucu kas kütlesi artışını sağlayacaktır. Sonuçsuz egzersizler ile vakit kaybetmek mantıklı bir durum değildir. Ayrıca, ilerleme görülse bile, bunun miktarı da önem taşımaktadır. Eğer ilerleme çok yavaş ise bazı durumlar tekrar gözden geçirilmelidir. Antrenman yaparken, aslında kaslar belirli oranlarda parçalanmaktadır. Protein yırtılan kasların hacimlerini büyüterek tekrar oluşturur. Ağırlık kaldırma egzersizleri ne kadar zor olursa olsun, vücut geliştirme beslenme programı içerisinde protein alımı da bir o kadar önemlidir çünkü iyileşme bu şekilde sağlanmaktadır. Spor yapan...

Paylaş

İŞTAH BASKILAYAN 18 İPUCU

Kilo vermeye çalışıyorsanız tükettiğiniz besinler ve harcadığınız enerji arasında bir kalori açığı oluşturmanız gerekir. Ancak diyette bu kalori açığını oluştururken iştahı kontrol etmek her zaman kolay olmayabiliyor. Bu durum uzun süre boyunca kilo vermeyi sürdürmeyi zorlaştırıyor. İştah kontrolüne yardımcı olacak aşağıdaki 18 ipucunu uygulamaya başlayın, diyet yaparken daha az zorlandığınızı göreceksiniz. Uzun çiğneme süresinin beyne tokluk sinyali verdiğini biliyor muydunuz ? Yapılan çalışmalar çiğneme süresi uzadıkça doygunluk hissinin arttığını gösteriyor. İhtiyacınız olan proteini tüketmeyi ihmal etmeyin. Protein, uzun süreli tok kalmanızı sağlayıp diğer öğünüzde daha az besin tüketmenize yardımcı olacak.  Yüksek lifli gıdalar uzun süre midede yer tutacağı için aynı şekilde sizi daha uzun süre tok tutacaktır. Yapılan çalışmalarda yemeklere lif bakımından zengin fasulye, bezelye, nohut ve mercimek eklemenin doygunluk oranını %31 olarak arttırdığı gösterilmiştir.  ...

Paylaş

VERİLEMEYEN SON KİLOLAR

Uzun süredir diyet ve spor yapıyorsunuz, sonuç olarak kilo verdiniz. Vermeniz gereken son 3 kilonuz daha var, ancak tartıdaki rakam bir türlü değişmiyor ve nedenini de bilmiyorsunuz. Telaşlanmayın, cesaretiniz kırılmasın. Bu, herkesin kilo verme sürecinde yaşayabileceği bir durum. Peki bu tartıda takılma durumunun nasıl üstesinden gelebilirsiniz? İşte size yardımcı olacak 10 etkili ipucu!   1-Yediğiniz her şeyi takip edin Gün boyunca yediğiniz her şeyin gerçekten farkında mısınız? Belki de farkında olmadan atıştırdığınız şeyler vardır. Farkında olmadan yemeyi durdurmak için gün boyunca tükettiğiniz her şeyi bir yere yazın. Bu yöntem ne yediğinizin ve ne kadar yediğinizin farkında olmanıza yardımcı olacaktır.   2-Porsiyon büyüklüğünüzü kontrol edin Fast food, tatlılar, makarna ve ekmek yeme alışkanlığınızı bir kenara ittiniz ve sağlıklı besleniyorsunuz. Ancak porsiyonlarınızı kontrol ediyor musunuz? Kilonuz azaldıkça, porsiyonlarınızı da küçültmeniz gerekir. Diyete başladığınız ölçülerle...

Paylaş

YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN KETOJENİK DİYET

Ketojenik diyet, açlık hissetmeden daha etkili bir şekilde yağ yakmanıza yardımcı olan yüksek yağlı, düşük karbonhidratlı bir diyettir. Atkins, Paleo ve Dukan gibi diğer düşük karbonhidratlı diyetlere benzer. Ancak ketojenik diyet, karbonhidrat alımını azaltarak sizi ketozise sokmayı amaçlar. Ketojenik diyete başlamayı planlıyorsanız okumaya devam edin. Sizin için ketojenik diyette neler yiyebileceğinizin bir listesini ve bir günlük yemek planı hazırladım. Ketozis Nedir? Ketozis, vücudun enerji için yeterli glikoza sahip olmadığındaki bir metabolik süreçtir. Vücut birincil kaynağını yani glikozu tamamen kullandığında yağ depoları enerji üretmek için parçalanır. Ketozise girmek için günde 50 gramdan az karbonhidrat tüketmeniz gerekmektedir.Bu, tahıl, süt ve süt ürünleri, bazı meyve ve sebzeler, baklagiller, şeker içeren tüm ürünler gibi bazı yiyeceklerin beslenmenizden çıkarılmasını gerektirir. Protein alımı orta derecede ve yağ alımı yüksek olmalıdır. Dikkatli olun, çok...

Paylaş

TATLI KRİZLERİNİN 5 NEDENİ VE BAŞ ETMENİN YOLLARI

TATLI KRİZLERİNİN 5 NEDENİ 1. STRESS Günümüzün metropol hayatının getirdiği stres, yeme davranışımızı genellikle olumsuz yönde etkilemektedir. Stres, tetiklediği kortizol gibi hormonlar yüzünden iştahı açarak insanları fazla yemeye iter. Yapılan çalışmalarda, fiziksel veya duygusal stresin şekerli ve yağlı yiyecek tüketimini artırdığı bulunmuştur. Şekerli ve yağlı besinler vücuda girdiği zaman, beyindeki stres ve stresle ilgili duyguları üretip işleyen bölümün aktivitesini engelleyen bir etki yaratır. Bu besinler, strese karşı oluşturduğu bu negatif geribildirim mekanizması sayesinde rahatlatıcı besinler olarak beynimizde kodlanır. Bu da insanların stresli olduğu dönemlerde daha çok tatlı yemek istemesine sebep olur. 2. İNSÜLİN Bitmek bilmeyen tatlı krizlerinizin sebebi diyabet gibi bir rahatsızlığın semptomu olabilir. Sürekli tatlı yeme isteği, açlık durumunda konsantre olamama durumu, çabuk sinirlenme, halsizlik, yemekten 3–4 saat sonra anormal acıkma ve uyku bastırması, gece tatlı yeme isteği...

Paylaş